İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları: Ramazan’ın son on günü içinde bâtın olduğu bildirilen Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Önümüzdeki hafta sonu vasıl olacağımız bayramınızı şimdiden kutluyorum. Bugün bir kere daha dünyalar hoşu Dicle’nin incisi Diyarbakır’da sizlerle birlikte olmaktan memnunluk duyuyorum. Bu kentin her taşında tarihin, medeniyetin nabzı atıyor. Peygamber yoldaşlarının izi sürülüyor. Dicle ve Fırat’ın coşkusu, rahmeti, asaleti bu kentin her karış toprağında kendini belirli ediyor.
Türküsünü, ‘sen gidersen benim diğer kimim var’ diyerek yakan, birlik ve beraberliğin ahdini yüreğine yazan bu kenti her şeyiyle seviyoruz. Bu sevgiyle Diyarbakır’ın tüm ilçelerini, mahallelerini, sokaklarını, haneleri farklı ayrı selamlıyorum. Diyarbakır’ın büyük şairi Ahmed Arif ne diyor: Bunlar engerek ve çıyanlardır, bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır. Teşhis bunları, teşhis da büyü!
DİYARBAKIR CEZAEVİ BUNUN ŞAHİTLERİNDEN DEĞİL Mİ?
Diyarbakır 40 yıldır ekmeğine göz koyanlara karşı birliğini, beraberliğini, kardeşliğini koruma etmenin uğraşını veriyor. Geçmişte bu kente ve beşerlerine yapılan yanlış ve zulümler elbette oldu. Müze ve kültür merkezi haline getirmekte olduğumuz eski Diyarbakır Cezaevi bunun şahitlerinden değil mi? Bunların hesaplaşmasını onun evlatlarının canına, işine, aşına, ekmeğine, özgürlüğüne haysiyetine göz dikerek kalkanların zulmü, daha insafsız, daha vicdansız, daha ahlaksızdı.
BUNLAR KATİL
Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek 51 yavrumuzu Diyarbakır’da maalesef öldürmediler mi? Artık bu Selo nerede? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmediler mi? Bu yavrularımızın üzerinden otomobillerle geçerek bunları şehit etmediler mi? Bunların kaygısı Kürt mürt değil; bunlar katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayıs’ta gerekli dersi vermeye var mıyız?
BUNLARIN SIKINTISI HİÇBİR VAKİT DİYARBAKIR OLMADI
Diyarbakır annelerine tahammül edemeyenlerin insanlıkla bile ilgisi yoktur. Temelinde bunların kaygısı hiçbir vakit Diyarbakır olmadı. Bunların söyledikleri o süslü cümlelerin gerisindeki gerçek kimlikleri, parasını verenin Türkiye’ye karşı kullandığı birer kiralık katiller ordusu olduklarıdır. Kollarına kim girerse onun çıkarı için kendi insanına, topraklarına silah doğrultana öteki ne denir?